COVID-19 VE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUH SAĞLIĞI

SARS salgını (2003) arkasından yapılan çalışmalarda sağlık çalışanlarında salgından sonra da yüksek düzeyde stres ve psikolojik sıkıntı olduğu belirtilmiştir. Bu durum salgın sırasında ele alınmadığında psikolojik sorunların uzun vadede başka ve kalıcı sorunlara neden olabileceğine işaret etmektedir. 

Bu nedenle pandeminin olumsuz etkilerini ve ruhsal bozuklukları önleme ve hafifletme amaçlı olarak aşağıdaki öneriler sunulmaktadır:

  • Pandemi sırasında riskli alanlarda görev yapan sağlık çalışanlarının pandeminin durumu ve ortaya çıkan gelişmeler hakkında bilgilenmesini sağlayacak bir iletişim ağının oluşturulması önemlidir. Sağlık çalışanları, yöneticiler, sağlık kuruluşları ve devlet arasındaki iletişim çift yönlü olabilmelidir. Pandemi sırasında alt yapı ve ortaya çıkan krizin yarattığı sorunlar yanında hastalığın ve etkilerinin yeterince tanınmıyor olmasına bağlı olarak standart bakım sağlama konusunda birçok zorlukla karşılaşılacaktır. Bu bağlamda, sağlık çalışanlarının yaygın ilaç etkileşimleri, doz ayarı, psikofarmakolojik ajanların farklı vakalarda kullanımı gibi özel durumlar ve titrasyon stratejilerinin farkında olmaları önemlidir. 
  • Çalışma ortamında liderlik, yapı, görev ve sorumluluklar net bir şekilde belirlenmiş olmalıdır. Personel ihtiyaçlarının belirlenmesi ve öngörülebilir çalışma çizelgelerinin oluşturulması diğer tüm faktörlerin istikrasız olabileceği ortamda istikrarlı bir atmosfer oluşturmaya yardım edecektir. 
  • Ön saflarda çalışacak personelin önceden eğitilmesi hazır oluşluk açısından önemlidir (hastalık, ekipman, korunma, ortaya çıkabilecek psikolojik tepkiler vb). İyi hazırlanmayan ve güçlendirilmeyen ekiplerle çalışma düzenini ve güven ortamını sağlamak oldukça zordur. Enfeksiyon kontrolü konusunda kapsamlı ve tekrarlayıcı eğitimler ve kişisel koruyucu ekipmanların nasıl kullanılacağını öğrenmek sağlık çalışanlarının kişisel güvenlikleri hakkında daha emin olmalarını ve bu durumu sürdürebilmelerini sağlar. 
  • Ayrıca sağlıklarından emin olmalarını sağlayıcı düzenli kontroller, mevcut ise aşılama programları, profilaktik ve diğer ilaçların mevcudiyeti ve ihtiyaç olduğunda bunların kullanılacağına ilişkin güvenceler verilmesi güvenle çalışmaya katkı sağlayacaktır. 
  • SARS salgını ardından yapılan bir çalışmada, iş ortamında süpervizör ve ekip arkadaşlarından gelen olumlu desteğin, yönergelerin ve koruyucu tedbirlerin açık ve net olmasının TSSB ve diğer psikiyatrik semptomların oranını azalttığı gösterilmiştir. Daha tecrübeli olan personelle daha az tecrübeli olanların eşleştirilmesi yoluyla oluşturulacak ‘’buddy’’ sisteminin sosyal izolasyonu azaltmaya ve bağlılık duygusunu artırmaya ve desteklenmişlik hissine katkı verdiği belirtilmektedir. Özetle, pandeminin neden olduğu izolasyon ve damgalamayı azaltmada faydalı olmaktadır.
  • Yöneticiler, sağlık çalışanlarının psikolojik, ruhsal ve psikososyal ihtiyaçlarına karşı özenli davranarak durumu iyileştirebilirler. Tükenmişliği önlemek için sağlık çalışanlarının dinlenmesi ve rahatlatılması için sistemler geliştirilmelidir. Kaygının stabilizasyonu ve gevşeme tekniklerini öğreten programlar, sağlık çalışanlarının artan stres dönemlerinde kendi kendine yardım becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir; ayrıca öğrendikten sonra bu becerileri hastalarına da aktarabilirler. Moral sağlayıcı aktiviteler, ödül ve takdir etkinlikleri ve çabalarının sözel takdir edilmesi de anlamlı etkinliklerdendir. 
  • Bir diğer önemli husus, sağlık çalışanlarının da ailelerinde hasta üyelerin olabileceğinin  hatırlanmasıdır. Çocuk bakımı sorunları ve dış dünyada onları etkileyen kişisel işler dolayısıyla sağlık çalışanları sevdikleri ve hastalarına karşı olan görevleri arasında sıkışmış hissedebilir. Sağlık çalışanlarının ailelerine hizmet vermeyi amaçlayan psikososyal programlar, personeli destekleme ve morali koruma konusunda faydalı olabilir. İletişimi sürdürebilmeleri için sağlık çalışanlarına ve ailelerine cep telefonları, dizüstü bilgisayarlar veya tabletler ödünç vermek, web sitelerinde ve yardım hatlarında güncelleme sağlamak sağlık çalışanlarının aileleri ile bağlantılı olduklarını hissetmelerine yardımcı olan ve hissettikleri gerçek baskıları hafifleten uygulamalar olarak önerilmektedir. 
  • Düzenli olarak evlerine döndükleri durumlarda enfeksiyon kontrol önlemleri hakkında hatırlatmalar yapılmalı ve eğitimler verilmelidir. Örneğin, eve girmeden önce aile üyelerini korumak için el yıkama ve kıyafetlerin değiştirilmesi. Özellikle hastanede giymek için tek kullanımlık kıyafet veya önlük sağlamak da sağlık çalışanlarının enfeksiyonu ailelerine aktarma konusundaki endişelerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
  • Ayrıca, oynadıkları önemli kamu hizmeti rolü göz önüne alındığında, toplum içinde sağlık çalışanlarına bazı özel imtiyazlar tanımlanabilir. Örneğin, benzin istasyonlarında veya süpermarketlerde sıra beklememelerini sağlayacak özel kimlik kartları sağlamak, adil tazminat ve aileleri için maaş, ayrıca profesyonel gurur ve iyi niyet duygusunun desteklenmesi karşılaşabilecekleri olumsuz damgalamanın etkilerini önlemeye yardımcı olabilecektir. 
  • Sağlık çalışanları bir pandemi sonrası psikopatoloji gelişme riski yüksek grupta ele alınmalıdır. Travmatik deneyimlere şahit olma ve tekrar tekrar maruz kalmalarının sağlık çalışanlarında kalıcı sıkıntılara sebep olduğu kanıtlanmıştır. Pandemi sırasında ve sonrasında madde kullanım bozukluğu, travmatik stres, anksiyete bozuklukları gibi sorunlar yaşayan çalışanları hedefleyen çalışan yardım/destek programları oluşturulmalıdır. Sağlık çalışanları ve ailelerinin psikiyatrik bakıma, farmakolojik girişimlere ve bireysel/grup psikoterapilerine ulaşabilmeleri sağlanmalıdır. Uzun vadede ruhsal sağlık taramalarının artırılması önerilmektedir.

Doç.Dr. Fahriye Oflaz

Kaynak: J. Levin (2019) Mental Health Care for Survivors and Healthcare Workers in the Aftermath of an Outbreak. In Psychiatry of Pandemics D. Huremović (ed.), Springer Nature, Switzerland AG 2019.p.127-141 https://doi.org/10.10 07/978-3-030-15346-5_11

Paylaş