Hazırlayan : Prof. Dr. Murat Topbaş

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı
mtopbas@ktu.edu.tr

COVID19’un tüm dünyada yayılması sonucu en çok tartışılan konulardan birisi de maske kullanımıyla ilgili oldu.

            Salgının başlarında maskeyi sadece hasta olanların kullanması gerekir, diğer insanların kullanmasına gerek yoktur söylemi, son alınan kararlarla sağlık kuruluşları, marketler ve toplu taşımada herkese zorunlu olmasına dönüştü.

            Aslında iki söylem arasında fark yoktur. Küresel salgının ilk başında bulaşmış insan ve hasta sayısı azdı. Bu nedenle maskenin sadece şüpheli kişiler ve hastaların kullanması önerilmiştir. Salgının tüm dünyada ve ülkemizde hızlı yayılması sonucu toplumda kontrolsüz bir şekilde maske kullanımı giderek arttı.  Bunun sonucunda maske fiyatları artmaya, hatta yok satmaya başladı.  Bununla birlikte N95, FFP2/FFP3, gaz, toz, cerrahi, yıkanabilir maskeler derken ipin ucu kaçtı. Bunun üzerine bazı alanlarda maske zorunluluğu ve devlet eliyle 20-65 yaş insanlara haftada belirli sayıda maske temin edileceği açıklanması, “niye daha önce maske zorunlu hale getirilmedi” tartışmalarını beraberinde getirdi.

            Covid19 virüsü bulaşanların yani enfekte olanların %30’u belirtisiz, %40-50’si hafif belirtilerle seyreder. Hastaların %20’si kendilerini rahatsız eden  belirtiler yaşayarak aile hekimi veya hastanelere başvurur. Enfeksiyon tüm illerimizde hatta hemen tüm ilçelerimizden tanı konulması,  aslında enfeksiyonun yaygınlaştığını, normal veya çok yakınması olmayan kişilerin toplumda var olduğunu göstermiştir. İşte bu nedenle herkesi enfekte kabul etmek ve başka insanlara bulaşmayı engellemek için, ilk söylemde olduğu gibi, toplu alanlarda maske kullanılması zorunlu hale getirilmiş oldu.  Yani aslında maske kullanım gerekliliği konusunda değişen bir durum olmayıp, enfeksiyonun yayılması nedeniyle kimin enfekte kimin hasta kimin sağlam olduğu bilinmemektedir. Bu nedenle toplum yaşam alanlarında maske kullanılması gereklidir.

            Toplumumuz açısından maske kullanımı ile ilgili bazı bilgiler verelim. Genelde daha önce maske kullanmayan kişiler için nefes almak, konuşmak, gözlüklü olanlarda gözlüğün buğulanması gibi nedenlerden dolayı maske kullanmak çok kolay değildir. Maskeye alışkanlığı olmayan kişiler maske kullanmaya başlayınca elleri ile maskelerine sık sık dokunmak, oynamak, düzeltmek gibi hareketler sonucu eller kirlenir ve bu eller başta bu virus olmak üzere birçok bakteri ve virüsün ortama yayılmasına neden olabilir.

            Maske kullanmak, sağlam olanı korumaz (koruyuculuğu çok düşüktür). Maske, enfekte olan kişininin virüsü ortama yaymasını ve başkalarına bulaştırmasını önler. Eğer siz enfekte değilseniz, yani virüsü almamışsanız maske sizi korumaz. Bu nedenle maskemi takarım, sokağa çıkarım, alışverişe giderim, gezerim gibi bir anlayış doğru değildir.

            Sağlık kurum ve kuruluşları, toplu taşıma, market ve diğer toplu yaşam alanlarında zorunlu olmadıkça bulunmayın, bulunmanız gerekiyorsa sizlere verilecek maskeleri kullanın. Maskeleri elinizle oynamayın lütfen. Maske en fazla 3-4 saat kullanılmalıdır. Kullandıktan sonra kulakçıklarından tutarak uygun atık kutusuna atın. Ve mutlaka elleriniz sabunlu suyla ovuşturarak yıkayın.

            Unutmayın… Sizi maske değil, evde kalmanız korur…

Paylaş