Hazırlayan: Mehmet Aktekin
Dünyadan başlayalım, sonra Ülkemize dönelim. Avrupa ve ABD hakkındaki öngörülerimiz tutuyor. Daha önceki yazılara göz atarsanız bu görülür. ABD Nisan’ın 4’ü gibi yeni vaka sayısı açısından bir pik oluşturdu. Biraz oyalandıktan sonra 10 Nisan’da benzer düzeyde bir diğer piki takiben yeni vaka sayılarını düşürmeye başladı. Bu şu anlama geliyor. Eğer bu yönde ilerlerse Hastalık havuzuna dolan yeni vakalar giderek azalacak ve iyileşenlerin de artmasıyla birlikte aktif vaka sayıları giderek düşecek. Aktif vakaların azalmaya başlaması için bir hafta on gün daha zamana ihtiyacı var. ABD’nin bu eğime girmesiyle, küresel salgın eğrisi de azalma yönüne dönecek. Çünkü şu anda küresel eğilimi ABD domine ediyor. İtalya, İspanya, Almanya ve İran düzenli olarak yeni vaka sayılarını azaltmaya devam ediyorlar. İtalya diğerlerine göre biraz daha nazlanarak ve zamana yayılarak düşüyor. İtalya, İspanya ve Almanya aktif vaka sayısı açısından da pik düzeyine geldi, artık yeni vakalarla birlikte aktif vakaların da azalması bekleniyor. İran’da aktif vakalar çoktan azalmaya geçti.
Gelelim Ülkemize. En zorlandığımız yer burası. Çünkü veri güvenliği diye bir sorunumuz var. Ama eldeki bu. Lütfen benimle birlikte siz de yorumlayın. Sık sık şekilleri açıp bakın. Gördüğünüz gibi salgının ilerlemesi açısından ülkeler üç aşağı beş yukarı birbirini taklit ediyor. Olağanüstü bir durum olmadığı taktirde bizim de benzer bir gelişme göstermemiz gerekir. 11 Nisan’da yeni vaka sayısı açısından bir zirve yaptık. Bu gerçek bir zirve de olabilir, yalancı bir zirve de. Yalancı ise bundan sonra gelecek günlük rakamların 6-7 binlere doğru tırmanması gerekir. Ancak diğer ülkelere bakınca bu zirvede üç dört gün oyalanıp, daha sonra tekrar bir pik yapıp (bunun mekanizmasını daha önce açıklamıştık), kademeli şekilde düşüşe geçmemiz gerekiyor (Grafikteki yeşil çizgi). Bu durumda daha önce verdiğimiz 19 Mayıs tarihi, bilemediniz Mayıs sonunda yeni vaka sayımızın yok denecek kadar azalması beklenir. Yine iyileşen hasta sayılarının artmasıyla aktif hasta sayımızda da bir pik beklemeliyiz. Ay sonuna doğru olacağını tahmin ediyorum. Vaka sayımızdaki azalma 20 yaş altına sokağa çıkma yasağının olası etkilerine takvimsel olarak uyuyor (yasak 4 Nisan, ilk azalma 12 Nisan). Ne kadar etkisi vardır, bilemem.
Ancak şunu hatırlatalım, bugün bize ilan edilen rakamlar, virüsün geçen haftaki macerasını yansıtıyor. Yani bir hafta on gün önce virüs bir kişiye bulaştı, ortalama 5 gün sonra (2-14 arası) hastalık belirtileri ortaya çıktı, 3-5 gün içinde de bu vaka sağlık kuruluşuna başvurdu, testi yapıldı ve dün Sağlık Bakanı tarafından şu kadar yeni vakamız var diye açıklanan hastalar arasında yer aldı. O yüzden ben önümüzdeki 2-3 hafta çok önemli değil, geçtiğimiz hafta ve bugünler çok önemli diyeceğim.
Geçtiğimiz hafta olağan dışı olarak bir Cuma sendromu yaşadık. Bu karmaşanın etkisini tahmin etmek güç. Gerçekten insanlar arasında ciddi bir bulaşma yaşandıysa, gelişmemizin kırmızı çizgiye benzer ilerlemesi ve vakaların azalmasının hazirana kalma olasılığı var. Bana sorarsanız ben çok kuvvetli bir etki beklemiyorum. Bu olay sokağa çıkma yasağı olan veya evde kalma koşullarına son derece uyan, steril diye tabir edebileceğimiz bir ülkede olsaydı kesinlikle ciddi bir olumsuz etkisi olurdu. Ancak bizde günlerdir, toplu taşımada, üretim yerlerinde, atölyelerde, sanayi çarşılarında, fabrikalarda, pazar yerlerinde insanlar arası yakın temas zaten yaşanıyordu ve bizim salgın dinamiğimiz bu gerçekler eşliğinde oluşmuştu. O yüzden böyle bir temasın bizim enfekte kişi sayımızı arttırmakla birlikte zıplatmayacağını düşünüyor, düşünmek istiyorum. Ama yine de buna bir cevap vermek zor. Sokağa kendini atanların sayısı Bakanın dediği gibi 250 bin mi idi, yoksa 2.5 milyon mu, bilmiyoruz.
Tabi unutmamak lazım şu an Covid-19’un birinci atağı ile mücadele ediyor ve onu söndürmeye çalışıyoruz. Olasılıkla 15-20 gün içinde özellikle batı ülkeleri ekonomik kaygılarla önlemleri gevşetecek. Bu durumda aşı bulunana kadar yeni salgın atakları görülebilir. Ancak bu atakların hiçbir zaman birinci atak kadar dramatik boyutlara ulaşması beklenmiyor. Büyük olasılıkla kontrol altında tutulacak. Sloganımızla bitirelim. Evde kal, bulaşma , bulaştırma.