Hazırlayan: Mehmet Aktekin
Günaydın. Yeni vaka sayılarının günlere göre dağılımı incelenirken bazen günden güne pek de anlam verilemeyen değişikliklerin olduğu görülür. Bunların nedenleri arasında; hastalık belirtisi gösteren bireylerin sağlık kuruluşuna başvururken erken veya geç davranmaları, sağlık kuruluşundaki tanı sürecinin farklı sürelerde tamamlanması, verilerin sisteme girilmesi sırasında bir sonraki güne kayma ve benzeri pek çok faktör rol oynayabilir. Bu nedenle üçer günlük veri ortalamaları, uzun süreçli olaylarda da haftalık veri ortalamalarının kullanılması daha göze hitap eden, anlaşılması daha kolay grafikler ortaya çıkarır. Bugün 24 Nisan itibariyle hem günlük verileri, hem de üçer günlük ortalamaları kullanan iki grafik vereceğim. Gördüğümüz gibi her iki grafikte de yeni vakalar açısından aşağı dönmüş durumdayız. Tepedeki kararsız platonun İstanbul azalırken, diğer bazı büyükşehirlerdeki yeni vaka artışından kaynaklanabileceğini daha önce söylemiştik.
Dün 3132 günlük vakaya karşın, bir anda 3246 iyileşen ile karşılaştık. Bir gün önce yanılmıyorsam iyileşen sayısı 2014 idi. Rakam herkes tarafından çok güzel karşılandı. Ama ben böyle hızla değişen rakamları sevmiyorum. Salgının resmi rakamlarla 44. gününe gelmiş bir bölgede iyileşen sayısı bir günde neden bu kadar artar ki? Yani iki gün önce 1500 civarındayken iki günde neden iki katından fazla artar?
Tam böyle düşünesim vardı ki, şu yeni vaka sayılarına bir daha bakmak geldi içimden. 4 Nisan’dan itibaren yeni vaka sayılarımız üç binli rakamlara ulaşmış. 7 Nisan’da 3892’yi görmüş, sonra dört binli rakamlar ve nihayet 11 Nisan’da 5138. Sonra biraz dört binlerde seyretmiş ve 22 Nisan’da tekrar üç bine doğru gerilemiş. Her hastanın iyileşme süresi birbirinden farklı olmakla beraber ortalama rakamlarla konuşursak, ölüm sayılarını da dikkate aldığımızda, 4 Nisan’dan itibaren oluşan yeni vakalar yani hastalanan kişiler iyileşmeye başlamış görünüyor. Demek ki hastalığın ortalama iyileşme süresi de 2-3 hafta arasında değişiyor. Bu durumda en az iki hafta daha iyileşen kişi sayıları yüksek gidecek, hatta dört beş gün içinde dört binli rakamlara ulaşmamız sürpriz olmayacak. Daha sonra yeni vaka sayılarının 3000’ lere düştüğü günlerin (22 Nisan) 2-3 hafta sonrasında iyileşen sayısı da azalmaya başlayacak. Tabi yeni vaka sayısı azalmaya devam ettiği sürece. Bazı günler in çıklar yaşanabilir.
Bu tablo böyle giderse iyileşen sayısı yeni vaka sayısının üstünde kalacağı için aktif vaka sayısında da hızlı bir düşüş bekler bizi. Ölümler az olduğu taktirde hastalanan insanlar da illa ki iyileşeceğinden, iyileşen kişi sayısının artmasına şaşırmamak gerekir.
İyileşen sayısının yeni vaka sayısıdan fazla çıkmasının olumlu bir şey gibi algılanmasını eleştirenler de var. Deniyor ki, Dünya Sağlık Örgütü’nün “Covid-şüpheli” kodu kullanılmadığından, testi negatif covid hastaları yeni vaka sayıları içinde yer almıyor. O zaman iyileşen sayısının yeni vaka sayısından fazla olması yalancı bir fazlalıktır. Çünkü yeni vaka sayıları istatistiklere gerçekte olduğundan az yansımaktadır. Ben bu görüşe katılamıyorum. Çünkü şayet “Covid-şüpheli” kodlu olgular yeni vaka sayısına eklenseydi, bugün bunlarda iyileşecek ve “iyileşen hasta” sayısı en az aynı oranda artacak ve olasılıkla iyileşen sayısı yeni vaka sayısından yine fazla olacaktı.
Kafayı karıştırmamak için şu iyileşen sayısına çok takılmayalım. Yinelersek, ölüm oranları düşük seyrettiği sürece insanlar “çaresiz” iyileşeceklerdir. İyileşme sürecinde bir çok hasta var. Bu bir enfeksiyon hastalığıdır, kronik hastalık değil. Şayet ölümle sonuçlanmazsa, mutlaka belli bir sürede iyileşirsiniz. Bu durumda iyileşen sayısı bir belirleyici değil, sürecin doğal bir sonucudur. Belireyici olan yeni vaka sayısıdır. Yeni vaka sayısı arttığı sürece salgın sürer, azaldığı sürece salgın söner. O yüzden pik noktası arayışlarında yeni vakaların pik yaptığı noktanın da özel bir önemi vardır. Dönüm noktası odur. Bu da şu anda 11 Nisan gibi gözüküyor. Şayet yeni bir patlama yaşanmaz, ikinci bir yeni vaka piki olmazsa salgın sönme sürecine girmiş demektir.
Nasılsa mecburen evdeyiz slogana gerek yok. Bu sefer hoş vakit geçirmeniz dileğiyle.