HALK SAĞLIĞI UZMANLARI DERNEĞİ

COVID-19 ve MÜLTECİLER İLE İLGİLİ EYLEME GEÇMELİYİZ

COVID-19 ile mücadele kimseyi geride bırakmadan ve tüm tarafların ortak çaba ve dayanışması ile gerçekleşebilir. Bilindiği gibi kriz durumlarında özel gereksinim sahibi gruplara yönelik ayrı politikalar geliştirilmesi ve hizmetler sunulması önem taşımaktadır.

Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 18.03.2020 istatistiklerine göre, ülkemizde yalnızca geçici koruma statüsünde kayıtlı toplam 3.587.779 Suriyeli yaşamaktadır. Kayıtlı olan bu grubun sadece %1.8’i kamplarda yaşamaktadır1. Farklı ülkelerden gelen, geçici koruma statüsü dışındaki ve kayıtlı olmayan mülteciler eklendiğinde bu sayı çok daha fazla artış göstermekte ve yaklaşık 5 milyon olarak ifade edilmektedir. 

Diğer tüm sağlık hizmetlerinde olduğu gibi salgın kontrolünde de göçmenlerin bu toplumun bir parçası olduğu unutulmadan planlama yapılmalıdır.  Hizmetlere erişimleri, toplumun diğer fertlerinden farklı olmamalı, entegrasyonları sağlanmalıdır

Mültecilerin dil bilmiyor olmaları, özellikle Covid-19 ile ilgili bilgi ve hizmetlere erişimlerinin sınırlı olması, kalabalık ve sağlıksız yaşam alanlarında yaşamlarını sürdürüyor olmaları, güvencesiz ve kötü iş koşullarına sahip olmaları nedeniyle daha fazla risk altında bulunan gruplardandır. Bu durumda mültecilerin yaşamları tehdit altında olmakla birlikte, Covid-19’un topluma yayılması ve pandeminin kontrol altına alınması konusunda da etkileri büyüktür.

Bu kapsamda halk sağlıkçılar, başta karar vericiler olmak üzere toplumun tüm bileşenlerini aşağıdaki konularda önlem almaya ve eyleme geçmeye çağırmaktadır:

  1. Mültecilerin bu süreçte yaşadıkları sorunlara, sağlık durumlarına, sağlık hizmetlerine erişimlerine ve hizmet ihtiyaçlarına ilişkin bir durum saptama çalışması yapılmalıdır. Bu durum saptama çalışması haritalama ve göçmenlerde Covid-19 pozitif olanları içermesi gerekmektedir. 
  2. Göçmen Sağlığı Merkezlerinde dağıtılan Covid-19’dan korunmayla ilgili broşürler yararlı olabilir. Bununla beraber broşürler sadece Arapça’dır. Benzer dokümanlar diğer göçmenler için de hazırlanmalıdır. Önleyici ve yönlendirici mesajlar ile bilgilendirici dokümanlar kendi dillerinde olacak şekilde mülteci nüfusa ulaştırılmalıdır. Evde kalmaları, fiziksel mesafeyi korumaları, ellerini sık sık yıkamaları, korunma, tanı ve tedavi konularında doğru bilgilere erişimleri sağlanmalıdır.
  3. Göçmen Sağlığı Merkezlerinde çalışan Suriyeli hekim ve hemşire ve diğer çalışanların Covid-19 sürveyansı, vaka yönetim algoritma ve şemaları, korunma ve diğer Sağlık Bakanlığı genelgeleri konusunda hizmet içi eğitimleri planlanıp uygulanmalıdır.
  4. Göçmen Sağlığı Merkezlerinde sağlık çalışanlarının kendilerini koruma durumları değerlendirilmeli varsa eksikler giderilmelidir. 
  5. Gerektiğinde toplum liderlerinden destek alınmalı, toplum içerisinde söz sahibi olanlara korunma ve hizmetlere erişimle ilgili özel eğitimler verilmelidir.
  6. Mültecilere ilişkin hizmet sunan tüm tarafların (kamu, sivil toplum kuruluşları, uluslararası kuruluşlar vb.) kaynaklarını birleştirerek ortak bir çalışma yürütmesi sağlanmalıdır. 
  7. Hiçbir grup dışarıda kalmayacak şekilde tüm bilgi ve hizmetlere erişimin sağlanması garanti altına alınmalıdır. Mülteciler içerisinde de kadınlar, çocuklar ve yaşlılar gibi spesifik ihtiyaç sahipleri için özel çalışmalar yürütülmelidir.
  8. Özellikle sokağa çıkmama ve evde kalma sürecinde kadına yönelik şiddet vakaları artacağından bu konuda özel çalışma yapılmalı, gerektiğinde başvurulacak yerlerin bilgisi herkesle paylaşılmalıdır. Bu kapsamda TV, sosyal medya gibi alanlarda Arapça eğitim videoları hazırlanıp sunulmalıdır.
  9. Mültecilere yönelik hizmet sunan kuruluşlarda çalışan personele malzeme ve bilgi sağlanmalı; süreçten kaynaklanan travmalarını giderecek psikososyal destek verilmelidir.
  10. Bulaşmayı engellemek için mülteciler içinde de Covid-19 pozitif vakaların izolasyonu ve karantinaya alınması sağlanmalıdır.
  11. Gerekli durumlarda mültecilerin hizmetlere ve bilgiye erişimine ilişkin tercüman desteği sağlanmalıdır. Bilgi ve iletişim engelleri başta sağlık çalışanları olmak üzere riski artıracaktır.
  12. Sağlıksız konutlarda, kalabalık bir ortamda, yeterli su ve sanitasyona sahip olmadan yaşamını sürdüren mültecilerin korunma, tanı ve tedavi ihtiyaçları saptanarak giderilmelidir.
  13. Daha çok hizmet sektörü, vasıfsız işlerde çalışan göçmenlerin işyerlerinin kapatılmasından en fazla zarar görecek grupları oluşturacağı tahmin edilmektedir. Sağlıksız ve güvencesiz koşullarda çalışan mültecilerin çalışma koşulları iyileştirilmeli, ücretli izin uygulamasından yararlanmaları sağlanmalıdır.
  14. Sağlığın korunması ve sağlık eğitimi konularındaki tüm önlemlerde, hizmetlerde ve yasal düzenlemelerde mültecilerin görünürlüğü sağlanmalıdır. 
  15. Tüm çalışmalar ayrımcılığa sıfır tolerans yaklaşımıyla yürütülmelidir. Halkların birbiriyle dayanışma içerisinde mücadele etmesi konusuna özel önem verilmelidir.

Virüs din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmez, ülkeler arasındaki sınırları kaldırır. Bu bakış açısıyla hareket etmek ve dayanışma içerisinde olmak, pandemiyle mücadelede ve umut dolu, sağlıklı bir geleceğe ulaşmada yaşamsal öneme sahiptir.

Kaynak:

  1. TC. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü. Yıllara Göre Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeliler. https://www.goc.gov.tr/gecici-koruma5638 (erişim tarihi: 29 Mart 2020)

* Bu metin HASUDER adına Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış tarafından Uzm. Psk. Türküler Erdost ve Prof. Dr. Melikşah Ertem’in katkılarıyla hazırlanmıştır.

Paylaş