Merhaba Değerli Okurlarımız,

Bu haftaki konuğumuz Ağrı Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Caner Özdemir. Kendisi Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’daki eğitimini 2018 yılında tamamlamış ve ilk görev yeri olan Ağrı’da yönetici olarak çalışma fırsatı bulmuş. Uzm. Dr. Caner Özdemir’e röportaj için teşekkür ederiz.


Ağrı halk sağlığı uzmanı olarak ilk görev yeriniz miydi? Halk Sağlığı Başkanı olma süreciniz nasıl gerçekleşti?

Evet, ilk görev yerim. 4 Nisan 2019’da başlayış yaptım. Başkan olma süreciyle ilgili vurgulamam gereken ilk konu Ağrı’da halk sağlığı uzmanı olarak yönetimde yer almanın yalnızca bana özel bir durum olmaması. Benden önceki halk sağlığı uzmanlarından da başkan/başkan yardımcısı veya ilçe sağlık müdürü/toplum sağlığı merkezi başkanı olarak görevlendirilenler olmuştu. Halk sağlığı uzmanları olarak göreve başladığım dönemde İl Sağlık Müdürümüz olan ve şimdilerde de Kırşehir İl Sağlık Müdürü olarak görev yapan Ali Hoca’ya (Op. Dr. Ali Bulut) teşekkür etmeliyiz diye düşünüyorum. Ali Hoca döneminde başkan oldum, şu anki İl Sağlık Müdürümüz Uzm. Dr. Ufuk Kurnaz döneminde de devam ediyorum.


Benim gözlemlediğim kadarıyla halk sağlığı uzmanları yönetici olmak konusunda çekingen davranıyorlar. Sizin için yöneticilik nasıl geçiyor? Size neler kazandırdı? Zorlukları, kazanımları nelerdir? Halk Sağlığı Uzmanlarının daha sıklıkla yönetim kadrolarında yer almaları gerektiğini düşünüyor musunuz?

Daha önce küçük çapta da olsa yöneticilik deneyimlerim olmuştu. Ancak sahada yönetici olmanın kolay olmadığını söylemeliyim. Bireyin değil sistemin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden karar sürecinde yalnız olmamaya gayret ediyorum. Zorluklarla ilgili personel yönetimi, kriz yönetimi, planlama-organizasyon vb. sayılabilecek pek çok başlık olabilir. Yaşanılan her zorluk da -yıpranmaya sebep olsa da- kazanımlar sağlıyor. Malesef deneyim satın alınmıyor. Göreve başladıktan hemen sonra merkezde boş olan 2 halk sağlığı uzmanı kadrosu için talepte bulunmamız gerektiğini ilettim. 2 kura sonunda 2 halk sağlığı uzmanımız daha atandı. Başkanlıktaki birimlerimizi onlara emanet ettik. Soruya cevabım evet, halk sağlığı uzmanları daha sıklıkla yönetim kadrolarında yer almalı; bilgim, tutumum ve davranışım bu yönde. Ancak kendim de dahil olmak üzere daha iyi yetişmiş olmamız gerektiğini düşünüyorum. Yalnızca halk sağlığı uzmanı olmakla değil, iyi bir yönetici olmakla ilgili de standartları yerine getirebilmemiz gerekli. Daha iyi yetişmek konusunda sunabileceğim önemli bir çözüm önerisi -eğer istihdam bu şekilde devam edecekse- anabilim dallarının saha ile daha fazla iç içe olması. Uzman adaylarına göreve başlamadan önce il/ilçe sağlık müdürlüğü, toplum sağlığı merkezi ve ilgili diğer kurum/kuruluşlarda sorumluluk verilmeli ve takip edilmeli. Bu süreçte kişi usta-çırak ilişkisi kurabileceği kişilerle birlikte hareket etmeli. Saha rotasyonlarının süresi ve niteliği arttırılmalı. Mevzuat hakimiyetini geliştirmeye yönelik müdahaleler yapılmalı. “Akademik asistanlığımız bitti, saha asistanlığımız başladı” diye ifade ediyorum. Henüz çıkmadan sahaya hakim olmalıyız diye düşünüyorum.


Pandemi sürecinde yöneticilik yaptınız ki bu da büyük bir deneyim olsa gerek. Hazırlık süreci nasıl geçti? Ağrı ili olarak neler yaptınız, nasıl hazırlandınız?

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’müzün resmi yazısı ile Temmuz 2019’da pandemik influenza eylem planıyla ilgili hazırlığa başlamıştık. 2019 yılı sonuna kadar büyük ölçüde tamamladığımızı söyleyebilirim. Süreçte yol gösterici olması açısından değerliydi. İran’da olguların görülmesiyle birlikte Gürbulak Sınır Kapısı’nda daha geniş çapta önlemler almamız gerekti. Bakanlıkça ilimize saha koordinatörlerimiz görevlendirildi, onların talimatlarına göre hareket ettik. Diğer paydaşlarla iletişim sağladık. İlk günlerden itibaren güncel rehberi paylaşmaya özen gösterdik. Sınır kapısına görevlendirilen ekiplerin triyaj uygulamasında standardı sağlayabilmek adına kişisel bilgiler, klinik ve epidemiyolojik öyküyü sorgulayan bir form oluşturduk. Saha koordinatörlerimizin yönlendirmesiyle pek çok başlıkta düzenli veri akışı sağlandı. Ülkemizde olguların görülmesiyle birlikte diğer illere benzer uygulamalarımız oldu. Genel olarak R0 azaltma stratejilerini benimsediğimizi söyleyebilirim.


İlk vakaya nasıl bir yanıt verdiniz? Sonraki süreç nasıl ilerledi? Nasıl bir sistem oluşturdunuz pandemiyle mücadelede?

Gürbulak Sınır Kapısı nedeniyle sürecimizin daha erken başladığını söyleyebilirim. Personel eğitimleri, stok takipleri, sağlık kurumlarının pandemiye hazırlığı gibi başlıklarda yol almıştık. Süreç boyunca güncel rehbere göre hareket ettik, personelimizi de bu şekilde yönlendirdik ve eğittik. İlk vaka da dahil olmak üzere tüm vakalarda filyasyona özen gösterdik, daha fazla temaslı ve yakın temaslı saptamaya çalıştık. Karantina ve izolasyon konusunda oldukça titiz davrandık. Kapasite aşılmadıkça pozitif vakaların hastanede takibini önerdik. Halk sağlığının genel yaklaşımına uyarak topluma yönelik müdahalelerin daha etkili olduğunu vurgulamam gerek. Sistemle ilgili olarak özetle tanımlanan iş ve işlemlerde organizasyonu müdürlük olarak yapıp uygulamaları ilçelerdeki ilgili kurumlarımızca yürüttük diyebilirim.


Yaşadığınız zorluklar neler oldu bu pandemi sürecinde? Bugün geriye dönüp baktığınızda farklı yapsak daha iyi olurdu dediğiniz uygulamalar var mı? Ya da tam tersi iyi ki yapmışız dediğiniz uygulamalar?

Ülkece filyasyonu çok duyduk, umarım daha iyi anlamışızdır. Bazı tanımların daha iyi bilinmesini isterdim. Karantina ve izolasyon (tecrit) farklıydı, temaslı-yakın temaslı farklıydı, örnekler çoğaltılabilir. Niteliğin de nicelik kadar önemli olduğunu ve niteliği arttırmak için hepimize sorumluluk düştüğünü düşünüyorum. Pandemi sürecinde çok çalıştık, umarım ekip olarak eforumuzu doğru şekilde kullanmayı organize edebilmişizdir. Bir de sistem kurulmadan önce üzerinde yoğun çalışılması gerektiğini düşünenlerdenim. Ancak hızlı yanıt verilmesi gereken durumlarda iş/işlem başlatılıp sistem süreçte oluşuyor ya da daha nitelikli hale geliyor, bu arada yıpranmalar da daha fazla oluyor tabi. Kurmadığım sistem için bir sonraki basamaktaki kurumu/kişiyi yıpratmamaya özen göstermeye çalıştım, en büyük iyi ki bu olabilir benim için.


Bir de merak ettiğim yerel kararlar aldığınız oldu mu? Yani Ağrı iline özel uygulamalarınız oldu mu bu süreçte?

İl Hıfzıssıhha ve Pandemi kurullarında öneriler sunmak üzere R0 azaltma stratejilerinden uygulayabileceğimiz seçenekleri gözden geçirdik. Aldığımız kararlar Ülke genelinde alınan kararlara benzerdi. Bireysel sorumluluk gerektiren konularda farkındalık oluşturarak riski en aza indirmeyi hedefledik. Önlemleri olabildiğince geniş kapsamlı tutmaya ve kısa dönemde sonlandırmamaya gayret ettiğimizi söyleyebilirim.


Bakanlıkla il halk sağlığı başkanlarının iletişim halinde olduğunu biliyoruz bu online video görüşmelerini duydum örneğin. Etkili ve yeterli bir iletişim, destek oluştu mu merkez ve perifer arasında? Yalnız kaldığınızı hissettiğiniz oldu mu?

Yalnız kaldığımızı düşünmüyorum. Düzenli olarak çevrimiçi toplantılar planlandı, sorular için illere söz hakkı verildi. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüz süreçte başkanlarla olduğu gibi bulaşıcı hastalıklar birim sorumlularıyla ve çalışanlarıyla da iletişimdeydi. Kişisel görüşüm iletişim ve desteğin hem nicelik hem de nitelik olarak yeterli olduğu yönünde.


Ağrıda mevcut durum nasıl? Normalleşme süreci nasıl devam ediyor? Gözlemleriniz neler?

Normalleşme yerine kontrollü sosyal mesafe vb. temkinli ifadeler daha doğru geliyor. Güncel olarak maske, mesafe ve temizlik önerilerini her fırsatta daha geniş kitlelere iletmeye çalışıyoruz. Toplu yaşam alanlarındaki riski en aza indirgemeye gayret gösteriyoruz. Bireysel sorumlulukların yerine getirilmemesi yalnızca bireyi değil tüm toplumu etkiliyor. Tüm illerimizde olduğu gibi Ağrı’da da bu başlıkta daha fazla çaba harcamamız gerektiğini düşünüyorum.


Son olarak ülkemiz ve dünya için gelecekte nasıl bir resim var zihninizde? Pandemi neler getirir? Neler götürür sizce?

Pandeminin götürdükleri çok, umarım yenilerini görmeyelim. Getirdiklerini düşününce çevre sağlığı başlığında bazı olumlu etkilerin gözlendiğini biliyorum, hava kirliliğinin azalması bunlardan biri. Zihnimdeki resim halk sağlığının genel yaklaşımına uygun. Hastalıklara karşı olan savaş kan dökmeden kazanılmalı, bu da koruyucu hizmetlere daha fazla önem vermekten geçiyor. Genç yaşta tütün kullanımını sonlandırmak ileri yaşta hastaneye yatışı engelliyor, toplum düzeyinde düşündüğünüzde maliyet etkin de oluyor. Kişinin hiç başlamamış olduğunu düşünmek çok daha mutluluk verici. Bu yalnızca bir örnek. Yaklaşımımızın birincil, hatta temel korunma düzeyinde olması gerektiğini düşünüyorum. Ters yönde oynanan satranç gibi, sonraki değil önceki hamle sayısını arttırmamız gerek. Tüm alanlarda bilgili olanın yetkili olduğu bir gelecek olsun. Birey olarak dilediğimiz sağlık ve mutluluğu toplum düzeyinde yaşayalım.


Röportaj: Uzm. Dr. Ayşe Gülsen TEKER

aysegulsenteker@gmail.com

Paylaş